İş Akdinin İşçi Tarafından Haklı Nedenle...

İş Akdinin İşçi Tarafından Haklı Nedenle Feshi

İş Akdinin İşçi Tarafından Haklı Nedenle Feshi

İŞ AKDİNİN İŞÇİ TARAFINDAN HAKLI NEDENLE FESHİ

4857 Sayılı İş Kanunumuzun 24. Maddesi işçinin iş akdini haklı nedenle derhal feshetme hakkı tanımıştır. İşçi ciddi ve yakın tehlike olmasına rağmen çalışmaya zorlanırsa iş akdini haklı nedenle derhal feshedebilecektir.

Haklı Nedenle Fesih Hakkının Kullanım Süresi

MADDE 26: 24 ve 25 inci maddelerde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz.

Bu haller sebebiyle işçi yahut işverenden iş sözleşmesini yukarıdaki fıkrada öngörülen süre içinde feshedenlerin diğer taraftan tazminat hakları saklıdır.

Burada dikkat edilmesi gereken altı günlük sürenin iş günü olarak sayılması gerektiğidir. Süre haklı nedenle feshe sebep olan olayı öğrenildiği günün ertesi gününden itibaren sayılmaya başlanmalıdır. Bir yıllık hak düşürücü süre ise her iki kanun kapsamında da olayın gerçekleştiği günden başlar ve yine olayın öğrenildiği gün sayılmaz.

Haklı Nedenle Fesihte İşçilik Alacakları Ve İstenebilecek Tazminatlar

İşçi haklı nedenle fesih hakkını kullansın ya da kullanmasın farketmeksizin ücret alacağı, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti gibi işçilik alacakları bulunuyorsa söz konusu alacaklarını isteme hakkına sahiptir. Burada dikkat edilmesi gereken husus işçilik alacakları 5 yıllık zamanaşımına tabidir ve işbu 5 yıllık zamanaşımının başlangıcı işçilik alacağının doğduğu andır. Yani işçinin ücret alacağına ilişkin zamanaşımı süresi iş akdinin haklı nedenle feshinden itibaren başlamayacaktır.

İşçi burada işçilik alacakları haricinde kıdem tazminatı alma koşullarını da sağlıyorsa kıdem tazminatı alma hakkı da kazanacaktır. Kıdem tazminatı koşullarına ilişkin detaylı bilgiyi “KIDEM İHBAR TAZMİNATI VE İŞÇİLİK ALACAKLARI” adlı makaleden bulabilirsiniz.

Burada değinilmesi gereken diğer bir husus ise ihbar tazminatının haklı nedenle fesih hakkında mümkün olmadığıdır. Haklı nedenle fesih hakkı derhal kullanıldığı için herhangi bir bildirim yükümlülüğü bulunmamakta ve ne işçi ne de işveren ihbar tazminatıyla karşılaşmamaktadır.

İspat Yükü

6100 Sayılı HMK m.190 hükmü; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” Bu hükümden anlaşılacağı üzere işçilik alacaklarında ispat yükü kendi lehine menfaat elde eden işçide olması gerekir. Ancak bu durum İş Kanunun amacına uygun düşmeyecektir. İş kanunumuzun amacı işçiyi korumaktır. Dolayısıyla bu genel düzenlemenin aksine her bir alacak kalemi için ispat yükü farklılık göstermektedir. Buna göre;

  • İş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ve işçinin ücretinin ödendiğinin ispatı işveren üzerindedir.

  • İş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde feshedildiğinin ispatı işveren üzerindedir.

  • Kötüniyet tazminatına ilişkin taleplerde kötüniyetin varlığının ispatı işçi üzerindedir.

  • Fazla çalışma yapıldığının ispatı işçi üzerindeyken fazla çalışma ücretinin ödendiğinin ispatı işveren üzerindedir.

  • UBGT günlerinde çalışıldığının ispatı işçi üzerindeyken bu günlerin karşılığında zamlı ücret ödendiğinin ispatı işveren üzerindedir.

  • Yıllık izinlerin kullandırıldığının ispatı işveren üzerindedir.

Haklı Nedenle Fesih Yapıldıktan Sonra Uyuşmazlık Çıkması Halinde Yetkili Ve Görevli Mahkeme

İşçi haklı nedenle fesih hakkını kullanmasına rağmen kendisine ücreti ve/veya tazminatı ödenmemişse artık mahkeme aracılığıyla alacağın ifası sağlanacaktır. Burada işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlık söz konusu olması dolayısıyla öncelikle arabuluculuğa başvurulması gerekmektedir. Arabuluculukta anlaşma sağlanamaması durumunda görevli mahkeme İş Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir. Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

Dava Harç ve masrafları

İşçilik alacaklarında davalar genellikle kısmi veya belirsiz alacak davası şeklinde açılmaktadır. Davanın açılabilmesi için harcın peşin olarak yatırılması gerekmektedir. Dava sonunda bilirkişi hesaplaması paralelinde ıslah yapılır ve ıslah harcının da ödenmesi gerekmektedir. Tanık, bilirkişi ücretleriyle birlikte işçilik alacaklarında dava değerine göre değişmekle birlikte ortalama 1500 TL masraf ortaya çıkmaktadır. Söz konusu yapılan masraflar dava sonunda geri alınmaktadır.

Haklı nedenle fesih ile ilgili konumuz çerçevesinde açıklamalarda bulunulmuş ise de daha detaylı bilgi için “HAKLI NEDENLE FESİH – GEÇERLİ NEDENLE FESİH HAKKI AYRIMI” adlı makalemize bakınız.

Ayrıca söz konusu adımların doğru atılması ve herhangi bir hak kaybına uğranılmaması adına uzman bir avukat yardımından yararlanılmasında fayda vardır. Detaylı bilgi için tarafımızla iletişime geçiniz.

 

Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz